Young Boys 2 - Fenerbahçe 2
ŞL 28/07/2010
Şampiyonlar Ligi yolundaki ilk engeli aşmak için İsviçre temsilcisi Young Boys’ un karşısına çıkan Fenerbahçe, talihinin yardımıyla da olsa İstanbul' a 2–2 lik bir skorla avantajlı dönüyor.
PAPAZIN ÇAYIRI: Hikayeyi biliyorsunuz; çünkü sayısı Bursasporlulardan daha çok olanlar unutturmadılar. Sonra teknik kadro öyle bir değişti ki takımın başında olmasını en çok istediğimiz yerli teknik adama bile sevinmemize izin vermediler. Hazırlık maçlarında ‘ne güzel üçüncü sınıf takımlar yerine güçlü takımlarla oynuyoruz’ dedik, sonuçlar gözümüzü korkuttu. Galatasaray mı? Bahsetmeye bile değmez... Ve gün geldi, kuralar çekildi. Bildiniz, çıkmasını en çok istediğimiz takım.
Gün geldi ve Fenerbahçe tur için adına yakışır oyunculardan kurulu İsviçre takımının karşısına çıktı.
İlk yarı olanları anlatmak çok uzun, özet geçelim: İhtiyaç duydukları gole ulaşabilmek için her yolu denedi ‘delikanlılar’. ‘Her pozisyonu’ derdim ama ‘google’ da yetişkin eğlencesi avında olan ergen kardeşlerimin yolu boşuna buraya düşmesin istedim. Sağlı sollu ortalar, uzun pas, defansın arkasına ara toplar, karşı karşıyalar, uzaktan şutlar, hücum ribauntları, direkten dönen toplar. Ama ilk devrenin sonunda soyunma odasına 2-1 galip giden Fenerbahçeydi.
Fenerbahçe, Emre ve yeni transfer Stoch’ la çalışılmış iki gol buldu. Bu gollere Young Boys Dudar’ la yanıt verirken, Fenerbahçenin asistlerinde Gökhan Ünal’ ın adı vardı. Kazım ise 43. dakikada ikinci sarı kartın ardından kırmızı kart gördü.
Maçın ikinci yarısına da Young Boys iyi başladı. Ama skor avantajını elde eden, bir kişi eksik olan Fenerbahçe, geriye yaslanıp dar alanda oynamaya başlayınca rakibine ilk yarıya göre daha az pozisyon verdi. Yine de 51’ de Sutter, 78’ de Costanzo direğe takıldı. 89’ da sahanın en iyisi Degen ceza sahasında Selçuk' un müdahelesiyle yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Costanzo maç sonucunu ilan etti: 2-2
Hiç şüphesiz bu maç Fenerbahçe tarihinin en kısmetli maçlarından biri oldu. Skor aldatıcı, takım gerçekten kötü, tur için avantajlı bir skorla İstanbul’ a dönülüyor. Durum bir gül bahçesini andırmasa da, Aykut Kocaman üzerinde dolanan akbabaların biraz daha beklemesi gerekecek.
Kişisel bir kaç not: Rehavet biraderim, umarım orada bir yerlerde Degen topu her ayağına aldığında ‘Fenerbahçe neden böyle adamlar transfer etmez ki?’ demişssindir, ben dedim... Volkan iyiydi, Andres Santos’ u izlemekten zevk aldım, uzun zamandır ilk defa Alex üzerine kurulmamış bir oyun izledim. Benim için maçın en önemli anı altmış birinci dakikada gelişen bir pozisyonda ‘ailemizin yorumcusu’ Rıdvan Dilmen’ nin dedikleriydi: Futbolcu yeteneğini bilecek... Adam geçme yeteneğin yok, üstelik yavaşsın. O halde arkadaşlarının gelmesini bekle.
YOUNG BOYS: 2 - FENERBAHÇE: 2
Stat: Stade de Suisse
Hakemler: Svein Oddvar Moen, Geir Age Masovn Holen, Dag-Roger Nebben (Norveç)
Young Boys: Bürki, Sutter, Dudar, Affolter, Jemal, Spycher, Degen, Doubai (83 Mayuka), Costanzo, Lulic (65 Regazzoni), Bienvenu (58 Marco Schneuwly)
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Önder, Bilica, Bekir, Andre Santos, Kazım, Cristian, Emre (86 Deivid), Stoch, Alex (80 Semih), Gökhan Ünal (72 Selçuk)
Goller: Dudar, Costanzo (p.) / Emre, Stoch
Sarı kartlar: Costanzo / Bekir, Önder, Alex, Bilica
Kırmızı kart: Kazım
29 Temmuz 2010 17:31
Sadece bu maç için değil, geçen sezon bittiğinden beri hemen hemen her kesimden taraftarın söyledikleri aşağı yukarı aynı şeylerdi. Durarak oynuyoruz, dikine oynayamıyoruz, sorumluluk alan oyuncular çok az, etc... Bunları Aykut da defalarca deklare etti aslında. Ama bir süredir hazırlık maçı yapılıyor ve dünkü maç da belki rakip olarak olmasa da önemi olarak daha üst düzey bir maç. Değişen birşey olmadığını rahatlıkla görüyoruz. Hala yerinde sayan, performanslarını yükseltemeyen oyuncuların mevcudiyeti; Cristian, Bilica, Gökhan Ünal, Önder, Deivid... Hala Alex'in keyfine bağlı kalınması. Hala Emre dışında topsuz alanda boşa kaçıp pas isteyen daha doğrusu sorumluluk alan oyuncunun olmayışı. Gerçi Stoch bu konuda 2. oyuncumuz olacak gibi, tek sevindirici gelişme bu. Cristian sayesinde defans yapmayı sevmeyen defansif ortasaha oyuncusu da görmüş oluyoruz şu fani dünyada, sağolsun. Forvetten önce Bilica ve Cristian'ın yerlerine sol ayaklı bir stoper ve çevik bir ön libero alınmalı.
31 Temmuz 2010 02:51
andre santos'u izlemekten zevk almış,neyinden zevk aldın?,koca göbeğinden mi? yavaşlığından mı? götünü bile zor taşıyor olmasından mı? andre santos o gencecik miroslav stoch'un tek bacağı bile etmez ! bu iş hoca torpiliyle brezilya milli takımına seçilmekle olmaz,hay yiyeyim senin santos'unu,stoch tazıysa,santos kaplumbağadır daha fazlası değil..
31 Temmuz 2010 12:47
61. dakikada Rıdvan'ın bahsettiği oyuncu kimdi bu arada? Alex?
1 Ağustos 2010 11:25
@orhan... sizi bilmem ama ben bu kadar aciz oldugumuz bir fenerbahce maci daha hatirlamiyorum. tipki yatak odasina varincaya kadar koridor boyunca bir duvardan digerine carpilan kadinlar gibiydi fenerbahce. (biraz empati yetenegim var: cok kotuymus. bundan sonra kimseye yapmam)defans her gelen topu tehlikeli alanin disina vurdu. andre santos' un yaptigi bu degildi ama oylesi anlarda topu tuttu, adam gecmeye calisti arakadaslarinin bosa cikmalari icin zaman kazandirdi. kim ne derse desin mac icinde futbolu biliyormus gibi gorunen bir tek o vardi. defansif zaafiyet yasamasinda stoch' un onu yalniz birakmasinin, stoch'tan dogan bosluga hicbir orta sahanin girmemesinin etkisi coktu. kaldi ki karsisinda bence sahanin en iyisi degen vardi. stoch ve aykut beni ne kadar heyecanladirsa da (tekrar ediyorum) andre santos'u begendim cunku ne yaptigini bilen volkan disinda bir tek o vardi.
@revennant... o adam ceza alanina sol koseden girmeye calisan ve elbette basaramayan gokhan unal'di. o cumlenin sizde degil de bende yer etmesinin sebebi belki de bir suredir takimdaki gunah kecimin gokhan unal olmasindandir.