"Okul Açık C Blok Kapalı"
Sirke döndürülen kulübün Lugano'ya yaptığı sözleşmeye kimse şaşırmamıştır. Artık bu takımın transfer gündemini takip edecek heyecanım falan kalmadığı için kim ne yazmış bakmıyorum ama eminim bu sözleşme maddesini doğru bulanlar ve yönetimin en güzelini yapmaya çalıştığını düşünenler de vardır. Takımın kendisiyle ilgili gelişmeler müthiş can sıkıcıyken tribünlerde olanlar daha da can sıkıcı. Aziz Yıldırım'ın koltuk teftişleri, kafasına göre ceza verdirdiği insanlar, önce bitireceğim deyip sonra bilet verdiği tribün gruplarının varlığından haberdarız. Tribünü de kulüp gibi sirkine çevirmeye çalışan yönetime sonunda tepkiler gelmeye başladı. Önce Grup CK, sonra Vamos Bien tribün faaliyetlerini durdurmuştu. Şimdi 1907UNIFEB de şu açıklama ile tribün faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Bana bıraksanız Fenerbahçe'yi seven herkes Aziz Yıldırım gidene kadar kulübe 5 kuruş para vermemeli. Kimsenin keyfi için insanların sabıkasına cezalar işlenmemeli, bu yönetim ve polisle yaptıkları iğrenç birliktelik bitmedikçe kimse tribüne yaklaşmamalı, tribünden tamamen uzak durmalı ama bu gelişmeler de cesaret verici. Artık CK, Vamos Bien ve Unifeb olmadan matbaalara bastırdıkları kartonlarla "Güçlü Aziz Yıldırım, güçlü Fenerbahçe" koreografisi yapsınlar.
8 Temmuz 2010 18:07
Aziz yıldırım benim başkanım zaten değildir. Ama daha kötü cezalarda verildi. Onlar bırakmamalıydı bir yönden haklı bir yönden haksızlar. Haksız dediğim yer mücadeleye yanaşmamaları.Tribünlerde çok kötü kavgalar çıkacak bu sene.
8 Temmuz 2010 20:14
"Mücadeleye yanaşmadılar" nasıl bir laf yahu? Şu adamlara bari bunu söylemeyin. Daha nereye, ne kadar, ne için mücadele edeceklerdi? Bütün mekanizmalar haldır haldır üstlerine geliyor. İnsaf!
8 Temmuz 2010 20:26
Kimse kusura bakmasin da hic kimse birkac psikopatin keyfiyle mucadele etmek zorunda falan degil. Insanlarin hayatlari, cocuklari, esleri, hayalleri var. Kimsenin bir tane psikopatin copuyla hastanelik olmak, uc tane zengin padisahin el hareketiyle karakollarda surunmek gibi bir vazifesi yok. Tamamen tribunden cekilmemelerine bile sasiriyorum ben esasinda.
8 Temmuz 2010 20:32
''Bana bıraksanız Fenerbahçe'yi seven herkes Aziz Yıldırım gidene kadar kulübe 5 kuruş para vermemeli''
Faaliyet durdurmaya bu da eklenmeli.
2 yıl daha bu adamla yaşamaya hazır mısınız?
Bilica ve İlhan Eker'li defansla yaşanacak daha çok şey var, Aziz'den ayrılmayalım.
8 Temmuz 2010 21:01
Kimsenin elinden birşey gelmediği zamandayız. Bu klübe sahip çıkması gereken kongre üyeleri dahi birşey yapamıyor , bu adam ne kadar kötü sözleşme yapıyorsa o kadar iyi adam bağlıyor. İlk defa mali kurulda biraz ses yükseldi umarım ki gerisi gelir , yoksa ne tribün nede klüp kalacak.
Elektronik tezahürat var busene , seneyede sanal taraftar olur tribünde.
Ne diyelim sabır,sadece sabır
8 Temmuz 2010 21:23
CK - Vamos Bien - yüzlerce münferit ve Unifeb...
Soru 1 - Aziz Yıldırım yönetimi kime hizmet etmektedir?
a) Fenerbahçe'ye
b) Fenerbahçe üzerinden kendi kişisel çıkarlarına
c) Endüstriyel futbola
d) Tribünler üzerinde estirilen faşist politikalara ve siyasi iktidarın silahlı kuvveti polis terörüne
e) Hepsi
Soru 2 - Sporda şiddet yasası ve bu yasanın açıkları yüzünden polis teşkilatı içinde bazı isimler dokunulmaz ve kral konumuna gelmiş midir?
a) Gelmiştir evet
b) Kral olamadılar henüz çünkü piyon konumunda bocalama dönemindeler
c) Hayır ne alakası var bu yasa demokratik ve hak, hukuk tanıyan bir yasadır. Polis teşkilatında bu konuya bakanlar tamamen adildirler.
d) Lan burası Türkiye, böyle salak sorular sorarsan başına bir halt gelir. Karakola düşersin ya da karakolda camdan düşersin..
8 Temmuz 2010 21:31
Kaldı ki kimse mücadeleden kaçmış değil.
8 Temmuz 2010 22:12
demek istediğim yanlış anlaşıldı herhalde. mücadeleye yanaşmamaları bırakma kararı almalarından dolayı yoksa bu tribündeki gördüklerimiz burada bulunanlar yıllardır mücadele ediyorlar. daha sert kararlar verildi ve o insanlar çekilmedi. dediğim gibi yanlış anlaşıldıysa kusura bakmayın.
9 Temmuz 2010 12:35
Christoph Daum, Aragones zamanında inanılmaz destek veren tribün grupları şimdi içimizden birisine, Aykut Kocaman'a en çok destek verilmesi gereken zamanda tribünden çekiliyor. Ne olursa olsun çok yanlış bir karar. Desteklemiyorum. Fenerbahçe'nin olası başarısızlığında sizlerinde büyük payı olacak. Yolunuz açık olsun
9 Temmuz 2010 13:09
Cengizhan Bey, şöyle yapalım mı o zaman? Bence siz "çok iyi" bir Fenerbahçeli olduğunuz için bunu kesinlikle kabul edersiniz. Öneriyorum.
Tribünde bir problem olduğu zaman, Spor Asayiş ekipleri gelip, sorgusuz sualsiz evinizden sizi alsınlar. Ama sadece sizi. Ve ne olursa olsun.
9 Temmuz 2010 13:14
Konunun teknik direktorle veya oynayan oyuncularla en ufak bir alakasi olmadigi icin Aykut, Daum, Aragones karsilastirmasiyla bu olaya yaklasmak daha ilk kelimeden hatali zaten.
13 Temmuz 2010 13:01
Tribünden çekilen gruplar konusu çok üzücü.. Artık Lise Açık daha sessiz ve renksiz olacak . Kareografiler , pankartlar , en olmadık zamanda bir patlama halinde tezahürata giren C blok olmayacak...
Ama bu konuyu da Başkan'a bağlamak ta en az o kadar üzücü .
Unifeb7in açıklamasında da açıkça dile getirildiği gibi yeni "sporda şiddet yasası" keyfi uygulamaların adet olduğu ülkemizde insanların hayatını karartmak için kullanılabilecek çok tehlikeli bir silah .
Kimse Fenerbahçe sevgisini hayatıyla , kariyeriyle ödemek zorunda değil.
Bu kanunu çıkarıp her şeyi çözeceğini sanan , tek başına kanunların her şeyi çözdüğünü sanan zihniyete kobay olmak zorunda değil kimse ...
Kayseri maçında yaşanan kavgadan sonra alınan cezaların tepkisi de var tabii işin içinde . Ama bu meselenin yönetime , başkana sallamak için bahane yapilması çok gereksiz ve üzücü .
28 Temmuz 2010 12:45
aziz yıldırım doğru ve yanlış adımları aynı anda attığından bir türlü birlik olamıyoruz ne camia, ne tribünler. futbol iyileşse amatör branşlar dibe vuruyor. stad iyileşiyor, tribünler dibe vuruyor. bilmem belki de kendisinden çok şey bekliyoruz, zira doğru dürüst bir tesisi bile olmayan kulübümüzü; çağın ruhunu esas alarak belki kapitalin kurallarına sadık kalarak çok iyi şartlara getirdi kendisi ve arkadaşlarıyla. her şeyi yaptı, herkesi karşına aldı bildiğim kadarıyla sağlığını tehlikeye attı, özel hayatı da cabası. sizce gerçekten birlik olmak isteseydik tribünlerde, tüm bu polis veya türevi belalar bizlere karışabilir miydi? sorgusuz sualsiz...
30'u aşkın ayrık grup, bir türlü bir ses olamayan, dağınık, anlaşılmaz bir taraftar olduk. gfb, gfb angel's, liseli gfb, münferit gfb. gerçekten çok komik bu. böyle bir taraftarlık oluşumu da nedir? sosyal statüler ne zamandan beri tribün grubu olarak yaratılıyor. cefakar kanaryalar, vamos bien ve kfy haricinde gerçekten tribünlerimiz berbat durumdaydı. umarım bir çare buluruz buna. yoksa reisgiller familyası takımımıza destek olmamıza uzun süre engel olacak; tüm iticiliğiyle, parazitliğiyle.