Kadın Voleybol Takımı: Avrupa Şampiyonluğundan Enkaza


Fenerbahçe kadın voleybol şubesi geçtiğimiz sezon kulüp tarihinin ilk Avrupa Şampiyonluğu kupasını müzeye getirdiğinden bu yana sadece 7 ay geçmesine rağmen yönetim marifetiyle şubeyi bir enkaza çevirmeyi becerdik. Geçen yıl bırak maç vermeyi bir set bile zar zor veren bir takımdan bu yıl sezon başından beri rakip kim olursa olsun doğru düzgün oyun oynamayan, Vakıfbank’a, Eczacı’ya , Galatasaray’a diş geçirmeyi bırak, Kolejliler’i İlbank’ı zar zor yenebilen bir takıma evrildik.
Geçen yıl sonunda önce oyuncular fazla para istiyor diye taraftar önüne atıldı, sonra Voleybol Federasyonu’nun ayak oyunlarıyla Şampiyonlar Ligi wild card’ını Galatasaray’a vermesine karşı “dostlar alışverişte görsünler” misali bir protesto tavrı sergilenip hiçbir sonuç alınamadı. Koçun kim olacağı, yabancıların kim olacağı , şubeye sponsor bulunup bulunmayacağı belli bile değildi.

Kulübün voleybol şubesi yöneticisi “Kim’den haber alamıyoruz nerede olduğunu bilmiyoruz” diye açıklama yaptığı sırada Kim Twitter’dan resim paylaşıyordu, Ali Koç devreye giremese muhtemelen Kim de takımda olmayacaktı. Takımı dağıttıktan sonra Şampiyonlar Ligi’ne katılmama meselesi ortaya çıktığında zevahiri kurtarmak için “geçen seneden daha iyi takım kuracağız” diyenleri ise uzun zamandır ortada göremiyoruz.

Adını koyalım Fenerbahçe kadın voleybol takımı şu an enkaz halinde. Ligde sondan ikinci sırada olan galibiyetsiz İba Kimya Ted Kolejliler maçında salondaydım. Müthiş bir taraftar desteğine, son derece zayıf bir rakibe rağmen takımın ve kenar yönetimin halinden bir Fenerbahçeli olarak utanç demeyeyim hadi ama büyük bir mahcubiyet duydum.Saha içindeki oyuncuların da kenar yönetimindkilerin de yetersizlikleri her hallerinden o kadar belliydi ki bu takım için bu seneye dair en ufak bir umut olmayacağını 10 Kasım akşamı itibariyle artık kendime kabul ettirdim.

Fenerbahçe’de Kim ve Eda dışında birinci sınıf oyuncu yok ,Seda’nın zaten uzun zamandır başının sakatlıktan kurtulmadığını düşünürsek onun performansına dayalı bir sezon başı planlaması yapmak başlı başına bir hata. Mari’nin nerde olduğu belli değil, Paula tam anlamıyla bitmiş,pasörlerimiz çok kötü ve libero performansı felaket. Nihan zaten geçen 3 yılda da bu takımın en zayıf halkasıydı, aynı manşet performansına devam ediyor, Galatasaray maçında aldığı mükemmel manşet oranı sadece %19 . Evet yanlış görmediniz bir de yazıyla yazalım “ on dokuz “ Biraz daha bilmeyenler için açıklayalım bu şaka gibi bir oranı, manşet alsın diye oynattığınız oyuncu gelen her 5 toptan 1’ini üç metre çizgisinin içindeki pasöre atabilmiş diğerlerini ya açık almış ya üç metre çizgisinin dışında pasöre ulaştırmış ya da doğrudan hata yapmış. Böyle bir manşet performansı gösteren liberonuz varsa zaten hücum gücünüz daha ilk adımda yarı yarıya azalıyor.

Liberodan gelen topları iyi kullanmada Nilay’ın da pek yetenekli olduğunu söyleyemeyiz. Doğru pas tercihini geçtim ben bu kadar faullü pas veren bir pasör hayatımda görmedim. 3-2 kaybettiğimiz Vakıfbank maçında 6-7 kez faullü pas verdiği için sayı kaybettik. Bu kadar temel iki pozisyonda bu kadar handikaplı olursanız diğer mevkilerdeki oyuncular ağzıyla kuş tutsa da bir şey olmuyor. Paula’nın zaten hücumda top öldürmesi mucize gibi bir şey, kafa olarak da fizik olarak da voleybolu bitirmiş bir halde. Sayı almak için topun illa Kim’i bulmasını bekliyoruz öyle ki salonda izlediğim İba Kimya Ted Kolej maçı sırasında oyun ilerledikçe hücumda topa Kim dışında birisi vurduğunda taraftar heyecanlanmıyordu bile. Her ne kadar Hakan Dinçay geçen seneden daha iyi kadromuz var gibi fantastik cümleler kursa da bu kadronun son derece zayıf bir kadro olduğu gerçeği ayan beyan ortada.
Koç olarak Kamil Söz’ün bu sezonu tamamlayamayacağı da ortada, takım da kimsenin kenar yönetimi salladığı yok, molalarda o kadar rezil oyuna rağmen lay lay lom edasında takılıyorlar. Koçun birikimine de oyun bilgisine de oyuncuların pek saygı duyduklarını sanmıyorum.

Avrupa Şampiyonu bir takım bir senede nasıl bu hale getirilir, hakikaten tebrik etmek lazım yönetimi. Geçen sene CEV’le yaşanılan sıkıntıların bizim taraftaki bir numaralı sorumlusu Violet Duca’nın görevini koruduğu bir şubeden bahsediyoruz. Avrupa Şampiyonu bir takıma sponsor bulamayan, saçma sapan ikinci sınıf oyuncuları müthiş kadro kuruyoruz diye taraftarı kandırarak transfer eden bir voleybol yönetimiyle Fenerbahçe kadın voleybol takımı daha sezon ortası gelmeden duvara çarptı.
CEV ve Türkiye Voleybol Federasyonu’nu Şampiyonlar Ligi’ne Fenerbahçe’yi almadığı için yerin dibine soktuk ama valla düşünmeden de edemiyorum Fenerbahçe yönetimi zaten küçülmeyi istediği için bu karardan önceden haberdar olmasına rağmen bile bile bir şey yapmamayı mı seçti diye.

Aziz Yıldırım takımın durumu iyiyken amatör şubelerdeki başarıdan haklı olarak bahsediyor iyi güzel de bu kadın voleybol takımını şu halde görmekten hiç mi canı sıkılmıyor. Fenerbahçe yarıştığı hiçbir branşta rakipler tarafından bir teferruat olarak görülemez, yarıştığı her branşta da şampiyonluk için kadro kurar. Böyle ikinci sınıf oyuncularla şampiyonluk için kadro kurduk diye bizi kandırmasınlar sponsor bulamıyorlarsa da çıksınlar doğru düzgün “valla biz daha iyi bir takım yapacaktık ama sponsor bulamıyoruz” desinler taraftar olarak biz bir organizasyon yapalım.
Ben Fenerbahçe’nin hiçbir branşını bu kadar aciz ve kaderine teslim olmuş olarak görmek istemiyorum arkadaş. Kimse bizden kadın voleybol şubesinin çöküşüne sessiz kalmamızı beklemesin. Bu branşın Avrupa şampiyonluğuyla sevinen her Fenerbahçeli bu takımın göz göre göre enkaz haline getirilmesine de sessiz kalmamalı. Kadın voleybol şubesi teferruat değil bu kulübün ana branşlarından biridir. Umarım artık uyuyanlar uyanır ve meleklerin düşüşü sona erer.


12 comments:

  1. gumgumok dedi ki...

    Dünden sonra ben de artık bu seneden umudumu kestim.
    Başkan, ayrı bir dünyada artık. Geçen sene belli ki onu çok yıpratmış ve artık fazlasını bırakalım, gerekli performansı da gösteremiyor yönetimsel olarak. İstifa etmesi şu anda doğru bir hamle olmaz; ama en azından kardeşi dışında birini belirleyip, yönetimsel zaafı gidermesi gerekiyor.

    Voleybol şubesi böyle giderse, seneye Kim'in de kalacağını sanmam. Hamle, mutlaka bu sene gelmeli. Ali Koç, eğer henüz kulüpten elini tamamen çekmediyse; voleybol şubelerinin başına gelmesi için zorlanmalı diye düşünüyorum.

  2. fullycharge dedi ki...

    Renkdas hakikaten tum bu olanlari gorunce ciddi ciddi dusunuyor insan kuculme amacli mi butun bunlara goz yumdular! O zaman "var oldugumuz butun dallarda" lafi sadece lafta kalacak! Bosuna ne diye caka satiyoruz ki etrafa...

  3. miracsaral dedi ki...

    Fenerbahçe Spor Kulübünün hedefi fullycharge'ın dediği gibi var olduğu bütün dallarda en üst basakamtır. Ha, ulaşırız ulaşamayız o başka. Ama her şey ona göre kurulur. Ona göre sorgulanır, ona göre davranırıl. Büyük Kulüp olmak böyle birşeydir. İddiadır, sahadaki her hareketinle onu hissettirmektir. Fenerbahçe Voleybol Takımı, yıllardan sonra ilk kez "büyük" bir takım gibi oynamıyor.

  4. erimoc dedi ki...

    şimdi MAA ben veya başka sponsor olmadan durum ortada diyi verir;wild card zamanı Ali Koç çok savaşmıştı bence destekleyebilirdi dışardan veya doğrudan,zirveden böyle düşüşü anca biz becerirdik... yaptık :(

  5. Unknown dedi ki...

    Ali koç'un kluple ilgisi biraz bile kalmışsa voleybol şubesini alması gerekir.Bende yönetimsel olarak bu şubeye olan ilginin azaldığını görüyorum,geri kalan sorununda takımın değişen dengesine veriyorum düzelmiycek sorun değil yeterki biri üstlenip geçen yılın avrupa şampiyonu takım bu hale gelemez,getirilemez demesi.Çok mu şey istiyoruz ?

  6. gökmen dedi ki...

    Setlerde 2-0, 3. sette 10 sayı önde de olsak bu maçı kazandık diyemeyeceğimiz bir voleybol takımımız var bu sene :( Aynı durum erkek takımı için de geçerli burada bayanları olumsuz eleştirip erkekleri unutmamalıyız..

  7. Unknown dedi ki...

    Sitenizi yakından takip etmekteyiz okuduğumuz makaleleri arkadaşlarımızla paylaşıyoruz HTK2 olarak kolaylıklar diliyoruz

  8. gurkan dedi ki...

    3 Temmuz'un etkilerini yavas yavas her bransta gormeye basladi. Hicbir sekilde bu durumun onune gecemeyiz, olay siyasi. Gs bransta sampiyon olana kadar bu durum devam edicek eger turkiye'de iktidar degismedigi durumda.
    bir de erkek basket takimimiz icin bir yazi yazabilirsiniz. butun basarisizliklari neven'e baglamistik ama bu sene anlasiliyor ki bir suru sorun var.

  9. ersoy dedi ki...

    valla söyleyeceklerime ister kızın, ister sövün ama;

    savaşta güçsüz isen çok cephe açmaman gerekli. bizimde tüm enerjimizi futbola yönlendirmemiz gerekli diye düşünüyorum. amatör branşlar amatör olarak devam etsin, amatör branşlarda profesyonelleşmeyelim. daha çok altyapılara yönelerek devam edelim. ilerde Türkiyedeki spor iklimi değişirse yeniden kurarız takımları. böyle gitmeyecek belli oldu.

  10. gökmen dedi ki...

    Voleybolun basit mantığını bile uygulayamıyoruz.. İyi manşet, ortadan hücum. Her şeyimiz belli; Kim nerde topu ona at. Amatör takım bile çıksa Kim'den başka top öldürecek bir oyuncunun olmadığını biliyor. Pasör ve liberolar zaten Allah'a emanet. Paula'nın yaşı geçmiş çok da bir şey beklememek lazım. Paula'nın yaptığı işi altyapıdan çıkaracağımız bir oyuncu yapabilir. Seda sakatlıktan yeni çıktı zamana ihtiyacı var. Ama ben Seda'nın yıldız olduğu tek başına maç kazandırdığı bir maç hatırlamıyorum. Eğer varsa bir elin 5 parmağını geçmez. Seda gelecek vaat eden bir oyuncuydu ancak bir noktaya kadar geldi ve orada kaldı ilerleme olmadı. Eğer bu sene bir mola senesiyse voleybolda hem erkek hem bayanlarda anlayışla karşılarım ancak seneye de devam edecekse Avrupa Şampiyonu olana dek verilen onca emeğe yazık. Hepsi bir çırpıda kaybolup gidecek..

  11. pndrnnktsu dedi ki...

    Voleybolda türkiyenin belkide avrupanın en iyi pasörünü elimiden kaçırdık, erkeklerde en iyi oyuncularımızdan birini hemde rakibimize verdik, bayan basketbolda yine türkiyenin bence en iyi uzununun ezeli rakibimize kaptırdık yerine (küçümsemek için söylemiyorum) yasemin'i aldık ki fenerbahçe de yedek bile olamaz, erkek basketbol takımından utanıyorum en son maçta ilk 5'te bir tane Türk oyuncu yoktu, aynı futbol takımı gibi sürekli yan pas geri pas, neredeyse sıfır asisle maçlar bitiyor, herkes üçlük ya da bireysel oyun ile sonuca gitmek istiyor, ee o zaman Neven Spahia nın suçu neydi diye sormak gerekiyor, maalesef bu kulübün mayasında bir gariplik var, bizde oynadığı dönemde ben Vidmar'ın maç tamamladığını görmedim, hatta ilk çeyrekte 5 faul alıp oyunu tamamladığını bile gördüm adam şimdi beşiktaş'ta gayet te iyi oynuyor, ukiç ten bahsetmeyeceğim, ha bir de Curtis Jerrels var!!!!!!!!!

  12. İsrafil BAYRAM dedi ki...

    Bence Aziz YILDIRIM kendini geri çekiyor ve "ben uğraşmadışımda sonuç bu" demek istiyor

Yorum Gönder