Mağluplar: İyi Erdemlerin Sembolüdürler



Milattan 411 yıl önce Atina Sparta'ya savaşta kaybettiğinde, Atina'da milliyetçi duygular kabarmıştır. Atina'daki herkes yenilen güreşçi edası ile ''Yeniden savaşalım.'' diyordu. Atina'da savaş düşmanı olarak bilinen Aristofanes o yıl savaşa karşı bir piyes hazırladı. Piyesin adı Lysistrata.

Atinalılar o yıl, bu yapıtı, yılın piyesi seçtiler. Akıl ile duyguyu karıştırmamayı M.Ö. 411 yılında öğrenmiş Ege'nin diğer yakası.

Fenerbahçe taraftarı, kolay kolay başka takım taraftarının altından kalkamayacağı bir yükle yaşıyor bu dakikadan sonra. Adı da Final sendromu. Finallerin kaybeden tarafı olmak, Fenerbahçe taraftarı için sıradan bir üzüntü ile geçiştirilemeden, zaten taşınması zor olan bir yükün üstüne eklenen fazla ağırlık manasına geliyor.

17 Mayıs 2010 bir Fenerbahçe'linin sayısız mağlubiyet anlarına tanıklık etmiş bir gün değildir. Hepsini diğerinden ayıran farklı bir gündür. 2006'daki Denizli faciasından da ağırdır..

Maçın son 10 dakikasına girildiğinde belki de kayıp gidecek bir şampiyonluğa kendimizi hazırlarken o sesi duyduğumda, kaybedilen şampiyonluktan da öte, utandım. 30 küsür şutun olduğu, direkten dönen topların olduğu, sahanın her alanında iyi oynayan ve 11 futbolcusunun hiçbirini suçlayamayacak durumdayken kulaklarıma gelen sesle irkildim!

100. yıl marşı çalıyordu. ''Haydi Fenerbahçe'' sloganları atılması salık veriliyordu bir mikrofon aracılığı ile. O esnada maç oynanıyor, ölü toprağı serpilmiş taraftar, uykusundan uyandırılmaya çalışılıyordu. Oysa ki taraftarın sessiz kalışına belki ilk defa bu kadar sevindim. Fenerbahçe taraftarı, Türkiye'de hiçbir takımın taraftarında olmayan futbol izleme görgüsüne ve bilgisine sahip. Futbolcuyla beraber gol kaçırıyor, futbolcuyla beraber gol atıyor.

Arada geçmişten gelen alışkanlıklarla ''Beraber yürüdük biz bu yollarda'' diye anlamsızca inletiyor stadyumu ya, yine de bu işi en profesyonelce yapan konumda olmaları su götürmez bir gerçek. Taraftar da, stres ve huzursuzluk içinde tezahürat yapmayı bir kenara bırakmış ve maçı izlemeye koyulmuştu.

Kulakları inleten 100.yıl marşımızdan belki de ilk defa bu kadar nefret ettim. Mağlubiyeti kabullenemeyişi, bizim de dilimizden sıkça düşürmediğimiz ''masa başı oyunlarına'' yönelişimizin ifadesi idi. Altı üstü kaybedilecek bir şampiyonluk vardı oysa sahada. Altı üstü diyorum çünkü Fenerbahçe kulübü ligler başladığı zaman şampiyonluğun her zaman en güçlü adayı olmuştur. Son yıllarda olduğu gibi son maça, son dakikaya kadar da bu mücadelesinden kopmamıştır. Fenerbahçe için şampiyonluk hiçbir zaman zor kazanılan, imkansız bir hedef değildir.

Lakin futbolun içinde olan kaybetmeyi, kendi içinde taşımayan bu anlayış, Fenerbahçe markasına herkesten daha çok zarar vermiştir. O gün o sahada, herkesin fikir birliği etmişçesine yaşanan ve talihsiz diye adlandırılan anons faciası bir yana, maç esnasında çalınan 100. yıl marşı ve ''Haydi 12 numara'' tarzında çağın gerisinde beyinler beni en çok kahreden anlardı.

Hayat bir arzular toplamı değil, hayal kırıklıkları toplamıdır. Hayatta zaferler sayılıdır, mağlubiyetler sayısız... diyor Mehmed Uzun.

Son düdükten sonra, kaybedilen şampiyonluğun şoku ile savrulan 3-5 küfür ve boynu bükük ama gururlu bir kulüp olmayı ben tercih ederdim. 2006'da kaybedilen şampiyonlukta en azından gururumuz vardı. Bize top oynatmamayı hedef edinmiş ama o gün o sahada top oynamak için bir araya geldiğimizin bilincinde olmayan insanlara karşı mücadele etmiştik. 90 dakika önce şaibeli lig diyenler, 90 dakika sonra gözyaşları ile şampiyonluklarını kutlarken ben daha gururluydum...

Bugün bambaşka. Ne 2006 ile, ne başka tarih ile kıyaslanamaz. Kaybetmeyi bilmek, kaybetmeyi sindirmek ve 6-0 dahi olsa rakibi alkışlayan centilmen ruha sahip bir anlayış istiyorum. İşte o zaman, bu dünyadan göçüp gittiğinizde bile rakip 50.000 kişi sizi alkışlar.

Aksi halde olanını 50.000 kişi o gece gösterdi...

''Asıl üstünlük, düşmanının kabul ve tasdik ettiğidir'' der İdris Eş-Şafii.


11 comments:

  1. fenerlihüseyin dedi ki...

    Evet ya .Össshaan aağğbii çok centilmen adamıdı hakket .

    O 14 mayıs onun başkanlığındaki 6snin hazırladığı bir piyes değildi zaten .

    Ölenin ardından iyi niyet babında gösterilen bir tavrı döndürüp Fenerbahçe yönetimne sallamk için kullanabilen de ancak başka bir Fenerlidir. Bunu ancak biz yapabiliriz çünkü kendimize.

    Ayıp be !

  2. SporDalgaci dedi ki...

    Çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş.Tebrik ediyorum.

  3. okul açık dedi ki...

    taraftarın profesyoneli, amatörü nasıl olur bilemiyorum ama kaybetmenin bile bir onuru olması gerektiğini biliyorum. artık biz de aristophanes gibi aziz yıldırım'ı mı alaya alsak, millete maskara mı etsek, ne etsek bilemiyorum, bilmiyorum.

  4. gillerprensi dedi ki...

    müthiş bir yazı olmuş şapka çıkarıyorum! stadyumunuzun yanışını izlerken içim cız etti.gerçekten üzüldüm. ancak taraftar profilimiz bu bizim. fener taraftarının takımına en iyi katkıyı yapan taraftar olduğuna da katılıyorum. keza istediklerinde bir maçı lehe çevirebiliyorlar.

    galatasaray başkanının çıkıp da saat kaç dediği gün de ben utanmıştım. ancak sanırım şunu kabullenmeliyiz burası türkiye ve cahilliklerimizin sebebi sanırım eğtimsizliğin ötesinde!

  5. Sekhranikos dedi ki...

    Ve bu günki basın toplantısıda göstermiştir ki taraftarın sahip olduğu erdemlerin, olgunluğun, bilgeliğin, karakterin binde birine aziz ve arkadaşları sahip değildir. Gaitasının kurumasına dahi fırsat vermemek için derin derin deşmektedir. bu başkan - zaten yönetim diye bir şey yok- bu takım ve taraftarı için utanç kaynağıdır. Mesele istifa etmesi ve sair hareketleri sergilememesi değil mesele sürekli kusan, sürekli tüküren, sürekli ısıran kuduz mizacını yalnız evinde değil basın önünde kamuya açık alanlarda sergilemesidir. bu gn umutla aklı başında tebrikler ve yeni yıl planları, taraftardan özürler belerken bir kez daha ortalık yerde mikrofonlara kusarak af buyurun sıçmış ve sıvamıştır. İğrençliğin herhalde üst limiti kendisidir. hayatını kişerle kavgaya adamış bayağı bir başkanı istemiyorum. 300 milyonluk bütçesinide bi zahmet alıp secvdirip gitsin! Fenerbahçe bu bütçeleri yok ikende fenerbahçedir!

  6. Sosyal_FB dedi ki...

    Sekhranikos'un yazdıklarından daha başka bir şey yazamıyorum. Her şeyi özetlemiş... İlkokul cezaları gibi, sürekli aynı şeyleri yazdırıyor Aziz Yıldırım bize.

    Bu arada, biz yarın Belediye'ye, Fen İşleri'ne gidiyoruz topluca. "Büyük başkanımız söyledi 'hafriyat işine giriyoruz' diye. Kulübümüze destek olmaya geldik" diyeceğiz.

  7. Salih dedi ki...

    Aziz Yıldırım gerçekten kendisini Fenerbahçe için nimet olarak gördükçe kötüye gidiyoruz...Beni ne beşiktaşlı rüştü ilgilendiriyor,ne de melih gökçek..benim asıl merak ettiğim;şu soruların cevaplarıdır...
    Bu takım Hooijdonk,Anelka,Tuncay,Luciano,Aurelio vs.. gibi oyuncuları yitirirken Ali Bilginlere,İlhan Parlaklara,Buraklarla,,9 milyon euroluk kazığı sokan M.Topuzlarla,Canlarla,Yasinlerle kadro planlaması yapan yönetim bu yönetim değil midir?

    Melih Gökçek'in üzerine futbol vazife değildir de hırsız alarmı satmak bizim üzerimize vazife midir başkanım?

  8. barbobey dedi ki...

    özlenen ''centilmen ruh'' buz dağının üzerindeki olmasın sakın.
    mhk başkanına telefon edip hakem ayarlamak,düdük astırmak,devlete stad yaptırmak,hazine arazilerinden yer kapatmaksa özlenen centilmen ruh, bizde varsın olmasın o ruh...

  9. twilost dedi ki...

    "Kaybetmeyi bilmek, kaybetmeyi sindirmek ve 6-0 dahi olsa rakibi alkışlayan centilmen ruha sahip bir anlayış istiyorum. İşte o zaman, bu dünyadan göçüp gittiğinizde bile rakip 50.000 kişi sizi alkışlar." barbobey peki istemediğiniz kısımları olmadan olsa, illaki kıyaslamamız mı gerekir onlarla?

  10. barbobey dedi ki...

    referans alınanın yüceltilmesini kıyaslıyorum ben. yüceltilenin niçin sadece bir yönünü alıyoruz?.başka taraflarını örtüyoruz.
    yanlış anlaşılmasın.adamcağız bu uğurda sağlığından ve canından oldu.göçüp giderkenki uğurlama ve saygı başka bir konu.

  11. TribunselSevda dedi ki...

    Her seferinde daha ağır bir duygu seline kapılıyorum bu finallerde...Artık vücut kimyam kaldıramıyor ama inadına gidiyorum final maçlarına..Urfa,İzmir,Olimpiyat ve daha niceleri...artık şu final maçlarına bırakmayın,yada bırakıyosanız kazanın.

Yorum Gönder