4 Temmuz 2014

Liseli Basketbolu


Bilindiği gibi Fenerbahçe Ülker’in şampiyonluğu ile sonuçlanan Beko Basketbol Ligi 2013-14 sezonu, son derece gerilimli ve sıkıntılı bir final serisine sahne oldu.

Fenerbahçe Ülker’in sahasında oynanması gereken serinin 7. ve son maçına çıkmayan Galatasaray Liv Hospital takımının bu kararı çok tartışıldı ve halen de tartışılmaya devam ediyor.

Kimi Galatasaraylılar’a göre bu karar “tarihi bir utanç” ve terinin son damlasına kadar savaşan Galatasaray Liv Hospital oyuncularının emeklerine yapılmış büyük bir saygısızlık.

Fakat özellikle Galatasaray Yönetimine yakın olan bazı basketbol siteleri ve sosyal medya hesapları, tüm bu süreçte yaşanan sıkıntıları tek taraflı ve manupülatif bir şekilde aktararak Fenerbahçe Spor Kulübü’ne yönelik saldırılarına bir yenisini eklemekteler.


Bu saldırılarda Türk Basketbolu’nun karanlık yüzü olmakla itham edilen Fenerbahçe Spor Kulübü, gerçekte ülke sporunun lokomotifi konumunda. 9 ayrı branşta binlerce lisanslı sporcuyu bünyesinde barındıran, milli takımlara en fazla sporcuyu gönderen, ana branşları olan Futbol, Voleybol ve Basketbolda kadın ve erkek kategorilerinde sürekli finaller oynayan ve şampiyon olan özellikle salon sporlarına yaptığı yatırımlar neticesinde her sene Avrupa’da kupa ya da kupalar kazanan, 2013-14 sezonunu da iki Avrupa Şampiyonluğu iki de Avrupa ikinciliği ile kapamış, milyonlarca taraftara sahip dev bir marka.

Fenerbahçe Spor Kulübü ile ülkenin en önemli gıda markalarından olan Ülker Grubu’nun güç birliğinden doğan Fenerbahçe Ülker Organizasyonu Beko Basketbol Ligi’nin son 8 senesinde 6 kez final oynayıp, bu finallerin 5’ini şampiyonlukla noktaladı. Tüm yaş gruplarındaki milli takımlara Anadolu Efes ile birlikte en çok oyuncuyu veren kulüp konumunda. Yine Anadolu Efes ile birlikte ülkenin Euroleague A lisansına sahip iki takımından biri. Maçlarını NBA standartlarına sahip, Türkiye’nin “en modern ve güvenlikli” salonu olan Fenerbahçe Ülker Arena’da oynuyor.

Bu yazıda; final serisinin son maçına “can güvenliği endişesi” ile çıkmayan Galatasaray Liv Hospital taraftarlarının karıştığı tribün olaylarına, Fenerbahçe’yi basketbolun karanlık yüzü ilan edenlerin yaptığı usulsüzlüklere, Galatasaray tarafından basın aracılığıyla yürütülen algı operasyonlarının örneklerine yer vereceğiz… Tartışmalı final serisinde yaşandığı iddia edilenlerle, gerçekten olanlar arasındaki farkı ortaya koyacağız.

Ama öncelikle şunlar bilinmeli :

● Galatasaray Odeabank 2013-14 sezonunu Türkiye Kadınlar Basketbol Ligini, Fenerbahçe’yi 3-2 ile geçerek şampiyon tamamladı. Bu şampiyonlukla rakibinin 8 senedir devam eden şampiyonluk serisini de bozmuş oldu. Galatasaray Odebank’ın şampiyonluğunda aynı federasyon kurulları ve aynı hakemler görevdeydiler.

● Galatasaray Basketbol Şubesi 2012-13 sezonunda Beko Basketbol Ligi’ni şampiyonlukla tamamlarken aynı federasyon kurulları ve hakemler görevdeydi.

● Galatasaray Basketbol Şübesi’nin şikayetçi olduğu hakem(ler), normal sezonda ve final öncesi play-off serilerinde de Galatasaray’ın maçlarını yönettiler ve bu süreçte Galatasaray yönetiminin herhangi bir itirazı olmamıştı.

Galatasaray Taraftarının ve Basketbol Şubesi’nin yakın geçmişi :

2009 :

5 Maç cezası bulunan Galatasaray oyuncusu Cemal Nalga, Galatasaray şube yöneticileri tarafından sezon öncesi hazırılık maçlarında bir başka Galatasaray oyuncusu Tufan Ersöz forması ile maçlara çıkartıldı. Aynı kişiler kurullara yalan beyanda bulunularak Cemal Nalga’nın cezasının tamamlandığı iddia ettiler. (http://www.ntvmsnbc.com/id/25022676)

Bu usulsüzlük tespit edildikten sonra Galatasaray yönetcileri ve basketbol takımı ağır cezalara çaptırılırdılar. (http://www.ajansspor.com/basketbol/tbl/h/20091122/iste_nalga_skandali_cezalari.html )

2009 :

Galatasaray’ın sahasında oynanan Galatasaray Cafe Crown - Fenerbahçe Ülker maçında maç boyu süren yoğun hakaretler ve küfürlerin sahaya müdehaleye kadar varması ve sahaya atılan yabancı maddeler neticesinde hakemler maça ara verdiler. Soyunma odasına kaçmaya çalışan Fenerbahçeli oyuncular fiziki saldırıya uğradı. Ancak “Saha içerisindeki koltukların” boşaltılmasından sonra maça devam edilebildi… (http://www.fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=17659 )

2010 :

Fenerbahçe ile Galatasaray 2009-2010 sezonunda da final serisinde karşı karşıya geldiler… Seride 3-2 önce olan Fenerbahçe, Galatasaray’ın sahasındaki son maçı kazanıp şampiyon olunca olaylar çıktı… Galatasaraylı taraftarlar uzun süre kupa töreninin yapılmaması için mücadele ettiler. Bugünlerde Fenerbahçe’nin sahasında can güvenliği olmadığını iddia eden Galatasaray başkanı Ünal Aysal taraftarlarını sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadı ve Fenerbahçe Ülker tribünlerin boşaltılmasının ardından sahaya geri gelip kupasını alabildi.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/basketbol/18056372.asp

2011 :

Fenerbahçe Kadın Basketbol takımı oyuncusu Diana Taurasi doping yapmakla suçlandı. Türkiye’deki doping kontrol sonuçları pozitif çıkan Taurasi doping suçlamalarını kabul etmedi. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün de desteğini alarak hukuk mücadelesi başlattı ve numunelerinin Almanya’da incelenmesini istedi. Fenerbahçe Spor Kulübü, medyadaki Galatasaraylı spor yazarları tarafından ülkenin itibarınına zarar vermekle suçlandı… Kimi köşe yazarları Taurasi’nin özel hayatını gündeme getirerek itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Galatasaray taraftar forumları ve basketbol siteleri Taurasi’nin ceza alması için kampanya başlattı… Hukuk mücadelesi sonucunda doping tespit edildiği iddia edilen numuneler yeniden incelendi ve Diana Taurasi aklandı… Hacettepe Doping Merkezi hata yaptığını kabul etti. Diana Taurasi bu mücadelede yanında olan Fenerbahçe Kulübüne teşekkür etti.
http://spor.milliyet.com.tr/iste-taurasi-gercegi/spor/spordetay/17.02.2011/1353346/default.htm

Bir sene sonra, Diana Taurasi ceza alması için taraftarının kampanya başlattığı Galatasaray’a transfer olacak ve Galatasaray taraftarları “Dünya’nın en iyisini transfer ettik” diye sevinecekti.

2012 :

Galatasaray Şube yöneticileri yine bir usulsüzlüğe ve akabinde karalama kampanyasına imza attılar. Galatasaray, milli basketbolcusu İlkan Karaman’ı Karşıyaka Spor Kulübü’ne kiralamak istedi. Ancak “bir kulüp, bir sezonda ikiden fazla oyuncu kiralayamaz” kuralına istinaden, kiralama limitini aştıkları için oyuncuyla özel sözleşme yaparak haklarını Karşıyaka Spor Kulübü’ne devretti… Bu sözleşme var olan bir kuralı delmek için yapılmıştı ve bu yüzden Türkiye Basketbol Federasyonu’na bildir(e)mediği için oyuncusu serbest kaldı. Kulübünün kendisine gelecek ile ilgili bir plan sunmadığını söyleyen İlkan Karaman, Fenerbahçe Ülker’e transfer oldu… http://www.hurriyet.com.tr/spor/basketbol/21253527.asp

Çok sinirlenen Galatasaray Şube Yöneticileri ve koçu Ergin Ataman milli takımda bulunan İlkan Kahraman’ı milli takımdaki diğer Galatasaraylı oyuncuları ayartmakla suçladı. Milli takım yetkilerini de suça ortak olmakla itham etti… Milli takım koçu Bogdan Tanjevic’in Galatasaraylı oyunculara kasıtlı olarak süre vermediğini iddia etti. Bu suçlamalar Federasyon tarafından kınandı, söz konusu kampta yer alan Galatasaraylı oyuncular çıkan haberleri yalanladı. http://www.basketdergisi.com/ozel-erdenay-milli-takimi-karaliyorlar.html

2012 :

Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'nin 2. haftasında Galatasaray ile Beşiktaş arasında Galatasaray’ın sahasında oynanan karşılaşma tribün olayları nedeniyle durdu. Polis olaylara biber gazı ile müdahale etti. Sonrasında salon boşaltıldı... Hakemler, federasyon görevlileri ile görüştü ve maçı tatil etti.. http://www.hurriyet.com.tr/spor/basketbol/22114374.asp

2013 :

Galatasaray’ın sahasında oynanan Pınar Karşıyaka Maçından önce olaylar çıktı. Galatasaraylı taraftarlar Karşıyaka Tribünündeki kadın ve çocuk taraftarların olduğu bölüme saldırdılar. Bir çok taraftar yaralandı. Koç Ergin Araman taraftarlarını sakinleştirmeye çalıştıysa da başarılı olamadı ve takımını soyunma odasına gönderdi.
http://www.fanatik.com.tr/2013/03/31/abdi-ipekcide-savas-304954
http://www.youtube.com/watch?v=g_BowthGW2M

2013 :

Galatsaray Kadın Basketbol takımı oyuncusu WNBA’in en değerli oyun kurucularından biri olan Lindsay Whalen alacaklarını tahsil edemediği için Galatasaray’ı mahkemeye verdi ve sözleşmesini feshetti. Bunun üzerine Galatasaraylı idareciler tarafından cinsel tercihi eleştirildi ve bu sebeple takımdan ayrıldığı iddia edildi. http://www.ahaber.com.tr/Spor/2013/02/13/galatasarayli-oyuncuya-escinsel-suclamasi

2014 :

Galatasaray taraftarları, bu sezon oynanan Euroleague Top 16 turu Lokomotiv Kuban maçında, NtvSpor spikeri İsmail Şenol’a maç boyunca küfürlü tezahüratta bulundu… Yaşanan olayların ardından koç Ergin Ataman kendi taraftarını eleştirdi ve taraftarı bu agresif davranışlarına devam ederlerse istifa etmekle tehdit etti. http://www.hurriyet.com.tr/spor/basketbol/25585973.asp

Galatasaray yönetimi de, taraftarını “şubeyi kapatmak” ile tehdit eden bir açıklama yayınladı fakat Galatasaray’ın etkili tribün gruplarından Ultraslan’ın baskısıyla yazısını geri çekti…

2014 :

Galatasaray Odeabank ile Fenerbahçe arasında oynanan Kadınlar Basketbol Ligi final serisinin son maçı daha önce görülmemiş çirkinlikte davranışlara ve olaylara sahne oldu.

Fenerbahçe’nin 2-0’dan 2-2’ye getirdiği serinin son maçı Galatasaray Odeabank’ın sahasında oynandı… Galatasaraylı yöneticiler, ezeli rekabete yakışmayacak biçimde deplasmana gelen Fenerbahçeli idarecilere protokol trübününden yer veremeyeceklerini söyleyerek misafirlerini fanatik taraftarlarının arasına oturttu. Maç boyu ağır hakaret ve küfülere maruz kalan Fenerbahçeli idarecilere devre arasında fiili saldırıda da bulunuldu. Fenerbahçe asbaşkanı Mahmut Uslu, Galatasaraylı taraftarlar tarafından saldırıya uğradı.

Maçın gözlemci raposu şu şekildeydi :

05.05.2014 tarihinde İstanbul’da oynanan GALATASARAY ODEA BANK –
FENERBAHÇE TKBL PLAY OFF müsabakası öncesinde ve müsabaka sırasında Galatasaray
Odea Bank taraftarlarının rakip takım ve rakip takım yöneticileri aleyhinde küfürlü
tezahüratlarda bulunmaları, patlayıcı madde patlatmaları, müsabakanın devre arasında bir
taraftarın rakip takım yöneticisine müdahalede bulunması, müsabaka sırasında Galatasaray
Odea Bank takımı tarafından görevlendirilen anons yetkilisinin anons sistemini taraftarları
coşturmak için kullanması, müsabaka sonrasında yapılan ödül töreni esnasında Galatasaray
Odea Bank taraftarlarının sahaya girmeleri ve ayrıca müsabakayı izlemeye gelen rakip takım
yöneticilerine protokol tribününde yer ayrılmaması nedenleriyle, ilgili dosya Kurulumuza
sevk edilmiştir.

http://www.tbf.org.tr/docs/default-source/Disiplin-kurulu/karar-377-galatasaray-odea-bank-fenerbah%C3%A7e-tkbl-play-off-m%C3%BCsabakas%C4%B1-hakk%C4%B1nda.pdf?sfvrsn=2

2013 - 2014 Final Serisi

Serinin Ülker Arena’da oynanan ilk 2 maçı olaysız geçti. Galatasaray Liv Hospital idarecileri Fenerbahçe Ülker Arena’daki özel localarda ağırlandılar. Fenerbahçe Ülker sahasında oynadığı iki maçıda kazanarak final serisinde 2-0 öne geçti.

Serinin 2. maçının ardından Galatasaray Liv Hospital ve aynı zamanda Türk Milli Takımı Koçu Ergin Ataman, maçın sonunda gerçekleşen tartışmalı bir hakem kararını bahane ederek “galibiyetlerinin çalındığını” söyledi.

http://www.sporx.com/basketbol/tbl/ergin-ataman-galibiyetimiz-calindi-SXHBQ388924SXQ?utm_source=Google

Final Galatasaray Liv Hospital Serisine taşındı. 3. maçın hemen öncesinde, maçı yönetecek hakem üçlüsü salon girişinde saldırıya uğradı.
http://www.basketfaul.com/makale/32760/hakemlere-saldiri.html

Maç sırasında yaşanan yoğun küfürlü tezahürat sebebiyle hakemler 2 kere anons istedi.

Galatasaray Liv Hospital ve Milli Takım koçu Ergin Ataman, Final Serisi 3. maçından sonra “Fenerbahçe’ye 2 avans verdik” şeklinde konuştu…
http://spor.internethaber.com/spor/spor-gundemi/ergin-ataman-fenerbahceyi-kizdiracak-194288.html

Serinin 4. maçında Fenerbahçeli oyunculara, Koçu Zeljko Obradovic’e ve Fenerbahçe Bench’ine toplam 6 adet teknik faul çalındı. Açık hakem hatalarına itirazda bulunan Obradovic diskalifiye edildi… Hakemlerin maç boyu süren küfür ve sahaya atılan yabancı maddeler (bu yabancı maddelerden bazıları Obradovic’e isabet etti) sebebiyle 3 kez anons istediği ve soyunma odasına giderek 15 dakika ara verdiği maç, Galatasaray Liv Hospital’in galibiyeti ile sonuçlandı. Galatasaray bu maçta yaşanan olayların ardından 2 maç seyircisiz oynama cezası aldı. Maçın gözlemci raporları şu şekildeydi :

10.06.2014 tarihinde İstanbul’da oynanan GALATASARAY LİV HOSPİTAL –
FENERBAHÇE ÜLKER BEKO BASKETBOL LİGİ PLAY OFF FİNAL müsabakası
sırasında Galatasaray Liv Hospital taraftarlarınca sahaya yabancı maddeler atılması ve küfürlü
tezahüratlarda bulunulması neticesinde ayrı ayrı üç kez anons yapılması ve müsabakanın
duraksaması, Galatasaray Liv Hospital Takımı tarafından görevlendirilen anons yetkilisinin
müsabaka sırasında yönergelere aykırı olarak anons sistemini taraftarları coşturmak için
kullanması, yapılan ikaza rağmen devam etmesi, müsabakanın oynandığı salona kapasitenin
üzerinde taraftar alınması neticesi Galatasaray Liv Hospital taraftarlarının müsabakayı
merdiven boşluklarında takip ederek giriş çıkışları engellemeleri ve müsabaka bitiminde
skorborda misafir takımı küçük düşürücü sözler yansıtılması nedenleriyle, ilgili dosya
Kurulumuza sevk edilmiştir.

http://tbf.org.tr/docs/default-source/Disiplin-kurulu/karar-387-galatasaray-liv-hospital-fenerbah%C3%A7e-%C3%BClker-beko-basketbol-ligi-play-off-final-m%C3%BCsabakas%C4%B1-hakk%C4%B1nda.pdf?sfvrsn=2
Fenerbahçe koçu Zeljko Obradovic, Fenerbahçe Ülker’in kazandığı maçlardan sonra olduğu gibi, kaybedilen maçların ardından rakibe duyduğu saygıyı dile getirip Galatasaray Liv Hospital takımını tebrik ederken, serinin 4. maçı sonrasında Ergin Ataman tarafından “büyük bütçe ile Euroleague’de başarılı olamadığı için gergin olmakla” suçlandı. Aynı basın toplantısında Ergin Ataman hakem kararlarının hepsinin doğru olduğunu söyledi. http://www.galatasaray.org/basketbol/erkek/haber/20414.php

Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı ve Basketbol Şube yöneticileri bir basın toplantısı düzenleyerek serinin 3. ve 4. maçında maruz kaldığı çirkin saldırılar nedeniyle Türkiye Basketbol Federasyonu’nu göreve çağırdılar.
(olaylar : http://www.fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=40388) Aynı basın toplantısında seride yaşanan hakem hataları barkovizyon ile izlettirildi ve 4. maçta yaşanan bir kural hatası ile ilgili belgeler sunuldu.

Serinin 5. maçı Fenerbahçe Ülker’in sahasında oynandı… Fenerbahçe bu maçı rahat bir oyunla farklı kazandı. Biri maç öncesi, biri maç sonrası 2 anons yapıldı. Fenerbahçe Ülker bu maçta yaşanan tribün olayları neticesinde para cezasına çarptırıldı.

Galatasaray Liv Hospital ve Milli Takım koçu Ergin Ataman final serisi 5. maçından sonra, Fenerbahçe Asbaşkan’ı Sayın Mahmut Uslu’nun pantalonunu indirdiğini (!) ve kendisine küfür ettiğini basın toplantısında sansürleme gereği hissetmeden dile getirdi. Bu iddialar Mahmut Uslu tarafından yalanlandı. http://www.youtube.com/watch?v=TZZqXJYomyI


Serinin 6. maçını Galatasaray Liv Hospital kazandı ve seri 7. maça uzadı… Maç çıkışında Fenerbahçe Ülker’i taşıyan otobüs taşlı saldırıya uğradı, camları kırıldı : http://www.fenerbahce.org/detay.asp?ContentID=40469

Galatasaray Liv Hospital ve Milli Takım koçu Ergin Ataman, final serisi 6. maçından sonra “Ülker Arena’da can güvenliğimiz yok” şeklinde bir demeç vererek gerilimi tırmandırmaya devam etti: http://www.galatasaray.org/basketbol/erkek/haber/20463.php

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal “can güvenliklerinin olmadığı gerekçesiyle” serinin son maçına çıkmayacaklarını söyledi… Serinin 5. maçında yaşanan olayların, Abdi İpekçi’de yaşananlar ile aynı hatta daha da fazla olduğunu dile getirerek Fenerbahçe Ülker’in saha kapatma cezası alması gerektiğini savundu. Ancak maç seyircisiz oynanırsa ve atanan hakem üçlüsü değiştirilirse maça gelebileceklerini açıkladı…

Karşıyaka taraftarı, final serisi oynanırken G.Saray ve yöneticilerini suçlayan çok sert bir bildiri yayınladı. Eleştirilerin adresi yine belli kişiler oldu. Bildiride şu sözlere yer verildi :

“Galatasaray'la olan problemlerimizin temelinde Ergin Ataman başta olmak üzere Basketbol şube yöneticilerinin tavırları ve taraftarı kışkırtması olduğunu hep söyledik.
Sezon başından beri özellikle Ergin Ataman tarafından kışkırtılan seyircilerin neler yaptığı ortadıdır. Unutanlar Disiplin Kurulu'nun rapor ve kararlarını okusun. Ama sadece kararları değil raporları da incelesin çünkü ceza verilirken hep kayırıldılar.”

“Şimdi Ergin Ataman ve Galatasaray yönetimi can güvenliği gerekçesi ile maça çıkmayacakmış. Galatasaray taraftarı kadın ve çocuklara saldırırken kimse can güvenliğinden bahsetmedi.”

“Ergin Ataman ve Galatasaray yöneticileri mağdur ve masum numaraları ile ancak kendi taraftarlarını kandırırlar. Tüm basketbol camiası sizin ne olduğunuz çok iyi biliyor.
Bu hareketlerle ortalığı iyice gerip, maçta daha çok olay çıkmasını hedefliyorsunuz.”

“Galatasaray Yöneticilerine sesleniyoruz; Ana görevi ortalığı germek olan yöneticilerinizi ve basketbol kültüründen zerre kadar anlamayan futbol taraftarınızı da alın ve gidin bu ligden…”

Galatasaray’ın finalin son maçına çıkmama kararının ardından, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Liv Hospital takımlarının aldığı cezalar konusunda kamuoyunu bilgilendirdi (http://www.tbf.org.tr/detay/2014/06/20/tbf-baskani-turgay-demirelden-ntv-spora-aciklamalar)

Tugay Demirel; karşılaştırma konusu olan 4. ve 5. maçların gözlemci raporlarının birbirinden farklı olduğunu, Galatasaray taraftarının sebep olduğu ihlallerin daha fazla olduğunu. Ayrıca sezon genelinde de Galatasaray taraftarının sabıkasının çok daha fazla olduğunu canlı yayında açıkladı.

TBF de konuyla ilgili tüm soru işaretlerini gideren bir açıklama yaptı: http://www.tbf.org.tr/detay/2014/06/18/fenerbahce-ulker-galatasaray-liv-hospital-bbl-final-serisi-7-maci-hakkinda-aciklama

“Kamuoyuna intikal eden Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri ile ilgili son müsabakalarda yaşanan ve Disiplin Kuruluna sevk edilen bu ve diğer dosyalar ile ilgili olarak; içerisinde bulunduğumuz sezonda Galatasaray Liv Hospital müsabakalarında ağırlıkla seyirci olaylarından kaynaklanan 13 adet müsabaka dosyası TBF Disiplin Kuruluna intikal etmiş olup, anılan dosyalardan toplam 20 adet ceza kararı verilmiştir.”

Galatasaray Yöneticilerinin suçladığı ve finalin son maçını yönetmesini istemediği hakem Recep Ankaralı verdiği röportajda Ergin Ataman’ın kendisine “maçı iyi yönettiğini” söylediğini açıkladı : http://www.fanatik.com.tr/2014/06/19/recep-ankarali-iyi-yonettigimi-ergin-ataman-soyledi-374361

Galatasaray’ın aldığı bu karar ülke basınında yer buldu :

“Can güvenliği hangi salonda daha fazla tehdit altındaydı?”

“Bırakın F.Bahçeli oyuncuları, kendi sporcularının sahada emeğini “umursamayan” bu karar, G.Saray tarihine kara bir leke olarak çalınmıştır!..”
http://spor.haberturk.com/yazarlar/gokhan-ture/960050-kara-final

“Bu ülkede can güvenliği sorununun, sizin sahanızdaki maçlarda problem olduğu ortadayken.
Fenerbahçeli yöneticiye tribününüzde saldıran taraftara arka çıkan siz değil miydiniz?
Maç bitiminde skorboarda yazılan iğrenç sözcük için rakibinden özür dilemeyen tavrınız nerede saklandı?
Bayanlar basketbol finalinden sonra takım otobüsüne asılan "Akıllı ol Aziz. Hunharca!" pankartının ucuz bir tehdit içerdiği ortadayken...
Ve uçakta Fenerbahçe konulu küfürlü besteyi koro halinde seslendiren sporcularınız için gıkı çıkmayan siz!
Sportmenliği kaç kez kundakladığınızın farkında mısınız?
Kucakladığınız kaçak rolde tarife yakıştınız ama.
Tarihe yakışmadınız! “
http://www.fotomac.com.tr/yazarlar/hakki_yalcin/2014/06/24/mektup

Galatasaray Liv Hospital oyuncu Carlos Arroyo, G.Saray Yönetimi’nin aldığı kararı “bu kararı kabul etmek çok zordu” şeklinde eleştirdi: http://www.basketfaul.com/makale/33102/arroyo-oynamama-kararini-kabullenmek-cok-zordu.html

Engin Atsür, “son maça çıkmak istiyorduk” diyerek kendi yönetimini eleştirdi: http://yenisafak.com.tr/spor-haber/yoneticiler-bizi-ornek-almali-21.06.2014-660112
Devamı ...

3 Temmuz 2014

3 Yıldır Çapulcu


Özel yetkili mahkemeler ve savcılarla yürütülen tüm davaların medya yalanları, iftiralar, sahte deliller üzerine inşa edilmeye çalışılan linç ve tasfiye operasyonları olduğu artık bir rivayet değil, faillerinin bile itiraf ettiği buz gibi bir hakikat. Yıllar sonra bu özel yetkili operasyonlarda geldiğimiz noktada, adaletin muktedirin çıkarları ve hesapları doğrultusunda bir çeşit ‘doldur boşalt' alanı olduğunu anlamamızı sağlayan pek çok durum bir film şeridi gibi gözlerimizin önünde geçip gidiyor...

3 Temmuz vakası da kendi içinde hala açıklanmayı bekleyen tonlarca rivayeti ve üstü AK kapaklarla örtülmüş pek çok hakikati barındırıyor. Operasyonun ilk aylarında devletin bir bakanının, daha iddianame aşamasına gelinmemişken söylediği ‘çok ince ayarlı bir operasyon yapıyoruz’ itirafı bile tek başına Fenerbahçe’yi bir şike davasının sanığı değil, daha büyük bir 'adalet şikesi'nin bir tanığı yapmaya yetecek veriye sahipti aslında. Bunu görüp de duruma objektif kalamayanlar daha o zamanlardan beri itiraz edip direnmeyi seçti. Bu sayede muktederin 3 ayda unutulur sandığı bir olay 3 yıldır unutulmadı. Belki de en önemlisi, gerçekten 3 ayda unutulanların hatırlanmasını ve unutulmamasını sağlayarak adalet umudu oldu.

Fenerbahçeli taraftarlar muktedir karşısında ‘çapulcu’ mertebesine daha 3 yıl önce eriştiğinde o sırada ‘direniş’ gibi bir kavram henüz objektiflerin ve futbol romantiklerinin Türkiyeli kulüp taraftarlarının ağzına pek de yakıştırmadığı ucuz bir jargondan ibaretti.

Çünkü maalesef, o yıllarda ‘yandaş medya’ kavramı hemen hemen her objektif kesim tarafından yerden yere vurulan, bütün kötülüklerin anası sayılan bir şeytan olmayı şimdiki gibi sürdürse de henüz ‘penguen medyası’ gerçeğiyle toplumsal olarak yüzleşilmemişti. Bu yüzden, mesela 500.000 insanın protesto için çoluk çocuk köprüye yürümek istemesi ve gaz bombalarıyla durdurulmalarını yandaş medyanın görmezden gelmesi ve bu duruma isyan edenlerin nezdinde tüm direnişçileri yandaş medyanın sefil argumanları eşliğinde ‘şikeyi örtbas etmeye çalışan çapulcular' olarak küçümsemek henüz objektiflikten sayılıyordu.

Hatta o yıllarda penguen medyasının etkisine karşı hepimiz o kadar güçsüzdük ki aramızdaki en delikanlılarımız bile, öz evlatlarını zindana atıp bir de itibarlarını aşağılık bir adalet şikesine oyuncak eden özel yetkili faşizme dur demek yerine, savunmasız insanlara ‘aklanın da gelin’ diyebilmişti.

Neyse ki Gezi Direnişi sayesinde, bir kaç ağaç, güzel bir park ve koca bir ülke için özgürlük, barış ve adalet talebiyle direnmenin şahane duygusunu yaşayan yeni bir nesil doğdu. Böylece Gezi direnişini deneyimlemiş insanların, Fenerbahçe’yi parkı, semti, ülkesi, özgürlüğü olarak görenlerin 3 yıldır gösterdikleri direnişi anlamalarını kolaylaştıracak bazı duygular yeşerdi.

Öte yandan, iktidarın yıllardır paralel koalisyon ortağı olan ‘the cemaat’le düştüğü husumet sonrası adeta 'gerçeğin pornografisi' olarak ortaya serilenler, Türkiye'de neredeyse bütün 'saf'larda eksen kaymasına yol açarken, başından beri gücünü haklılığından alan Fenerbahçe'nin bu kara deryalarda 'adaletin Fener'i olması da rastlantı sayılmamalı. Bu durum da sebep-sonuç ilişkileri üzerinden uzun yıllar kafa patlatılacak bir olguya çoktan dönüşmüş durumda.

Aykut Kocaman’ın yine o günlerde dediği gibi, neyse ki ‘gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu var.’ Şehirlerini, semtlerini, parklarını, ağaçlarını, emeklerini, kulüplerini yağmalayanların kurdukları düzene karşı bütün direnenleri tarih elbet yazacak.

Muktedirin kirli ayak oyunları karşısında objektif kalamayarak, karşı çıkıp direndiği için ‘çapulcu’ diye yaftalanmanın onurlu zevkini yaşamış, her renkten bütün güzel insanların, 3 Temmuz Direniş Bayramı kutlu olsun…

Devamı ...